"Ders çalışmaya başlıyorum ama hemen sıkılıyorum." Diyenler İçin

Öncelikle bu konuyu sosyal medyada çok sık gördüğüm için çalışmalar daha da yoğunlaşmadan yazmak istedim. Ders çalışmaya başlamak hepimiz için zor görünen bir şeydir. Ama bu çalışmamızın geleceğimiz için olduğunu bildiğimizden istesek de istemesek de masaya otururuz. Ben şimdiye kadar ders çalışma konusunda büyük sorunlar yaşamadım. Bunu da özellikle kendimi motive etmeme ve kendi düzenimi oluşturmama borçluyum. Şimdiye kadarki tüm yazılarımda da dediğim gibi motivasyon, rahatlama, ders çalışma konularında kendi düzeninizi, yönteminizi kendiniz bulmalısınız. Tabiki bunu yaparken mutlaka rehber öğretmenlerinizden ya da bu konuda bilgili birinden destek almalısınız. Eğer ders çalışma düzeninizi hala oturtamadıysanız ve bu konuda zorlanıyorsanız size birkaç öneride bulunabilirim.

Öncelikle çalışmayı eğlenceli hale getirmek için renkli kalemler, sevdiğiniz defterler, fosforlu kalemler gibi kırtasiye ürünlerini kullanabilirsiniz. Yalnız çalışma ortamınızın kalabalık olmamasına dikkat edin. Çalışacağınız kalemleri masanın üzerine koyun ve işiniz bittikten sonra masayı düzenli bırakın ki bir dahaki sefere masaya oturmaktan kaçmayın. Renkli kalemleri ise sizi çok oyalamayacak ve göz yormayacak şekilde kullanın. Yani 10 renk kullanmak yerine 2-3 renk kullanarak hem zaman kaybını önlersiniz hem de tekrar ederken gözlerinizi yormaz.

Bir diğer önemli konu çalışma-dinlenme periyotlarınızı iyi ayarlamanız. Örneğin 30 dakika çalışıp 30 dakika mola vermeyin. Ya da saatlerce masanın başından kalkmamazlık yapmayın. Ne çok uzun molalar ile ne de mola vermeden çalışarak verim alamazsınız. Bu çalışma-dinlenme periyotlarını kendinize göre ayarlayabilirsiniz. Örneğin kimisi 2 saatlik çalışmadan sonra mola verirken kimi insanlar da saatlik çalışıp mola verebilir. Bu konuda yapılan araştırmalar 25 dakikadan sonra dikkatimizin dağıldığını gösteriyor. Bu yüzden çalışmanızı planlamanız için yapılan programlar var, bu programları indirerek 25 dakikalık çalışma-5 dakikalık dinlenme şeklinde düzene koyabilirsiniz. (Bahsettiğim şekilde çalışan iki programın adı: Be Focused ve Focus Keeper Free)

Sanırım herkesin en çok şikayet ettiği konu ise teknolojik aletler. Ders çalışırken yanımızda duran telefonlar ve tabletler bizi çekiyor ve “5 dakika bakayım.” diyerek girdiğimizde farketmeden çok zaman harcıyoruz. Bu konuda da tavsiyem bildirimleri kapatmak, uçak moduna almak ya da bu aletleri çevrenizden uzaklaştırmanız. Telefonunuzu kapatıp ailenizden birine verebilirsiniz ya da odanızdan uzak bir yere bırakabilirsiniz. Ve buna uymadığınız zamanlar için kendinize ceza koyabilirsiniz. Örneğin telefonunuza baktığınız zaman sevdiğiniz ya da istediğiniz bir şeyi almaktan vazgeçmek ya da ertelemek şeklinde olabilir.

Son söyleyeceğim ise kendinize bir yapılacaklar listesi hazırlamanız ve her zaman planlı çalışmanız. Masaya oturduğunuzda elinize ne gelirse çalışmak yerine hangi konuya çalışacağınızı, hangi kaynaktan hangi testleri çözeceğinizi planlayıp bu şekilde çalışırsanız kesinlikle faydasını görürsünüz. Özellikle de o gün ne yapacağını bilmek ve o yazdığınız şeyin üzerini yaptığınızı bilerek çizmek sizi bir sonraki hedefiniz için motive edecektir. Yalnız bu listeyi ya da planlarınızı oluştururken yapacaklarınızı olduğunca fazla madde halinde yazmaya çalışın. Örneğin matematik çalış yazmak yerine matematik tekrarı yap, şu kaynaktan şu testleri çöz şeklinde yazarsanız yapacaklarınız kesinleşir ve gözünüzde büyümez.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar ileride aklıma gelen şeyler olursa bu yazının ikincisini de yazabilirim. Yazmamı istedikleriniz ya da yorumlarınız için bana instagramdan ya da mail adresimden ulaşabilirsiniz. Bu arada instagram hesabımda paylaşmıştım ama görmeyenler için tekrar söylemek istedim. TRT Belgesel kanalının Nöropsikoloji diye bir belgesel yayınını gördüm. 30 dakikalık bölümler halinde nöropskilojik hastalıklar gerçek hasta öyküleri üzerinden anlatılıyor. Özellikle bu konuya ilgisi olanlar, tıp okuyanlar ve okumak isteyenlere tavsiye ederim.Bir dahaki yazıya kadar kendinize iyi bakın, görüşürüz!